What a pleasure to have met all these inspiring women and heard their fascinating memory projects underscoring the existence of women’s history! Many thanks to İstanbul Kadın Müzesi – Women’s Museum Istanbul for this successful international organization and to Nayat for her mind-opening introduction talk. In #FeministPedagody we trust. Our talk is now available on YouTube.
Abstract
Migrant Women’s Reminiscence Box in Frankfurt
The Federal German Migrant Women Association was founded in 2005 in Frankfurt and then expanded to more than 20 German cities. Women, coming from different geographies in Turkey, present diverse ethnical and religious identities in the association. They participate or organize demonstrations, hand out information flyers, and cooperate with local and international institutions for their common interests as they are basically part of the worker, migrant, and feminist movements. Based on their socio-political activities in the city, in 2014, migrant women were invited to the Library of Generations. It is an artistic reminiscence project to be housed in Frankfurt Historical Museum until 2105. The principle intention in the participatory museum project is to archive the history of migrant women in the perspective of documenting their struggles through the years, achievements in the present day, and goals for the future.
Archival materials in the reminiscence box—produced in a series of workshops—are basically instruments for women to tell their own stories, and it includes a short story book, choir recording, 10 years anniversary book, a short-documentary, etc. Nevertheless, posters, flyers, press releases, campaigning materials, and especially their periodical publications “Woman” represent migrant women’s memory in Germany. Additionally, the project includes two participatory exhibitions: Firstly, “ABC of Migrant Women Association: A Female Dictionary” (Cologne, 2015; Frankfurt, 2016; İstanbul, 2016; Berlin, 2017), an A to Z list of visual and textual interrogation of socially constructed words, objects, emotions, and even colors; secondly, “World from Female Perspective!” (Berlin, 2017), exposing the colorful, fighter, and collaborator environment of migrant women through photo albums, and various artistic installations. In this manner, this paper aims to discuss participatory curatorial practices in the project and archival materials representing female memory coming from Turkey and currently based in Germany.
(Only available in Turkish. Please send me an e-mail for further info.)
Geçtiğimiz Temmuz ayında çalışmaya başladığım Frankfurt Tarih Müzesi’nde, Bibliothek der Alten – Göçmen Kadınlar Birliği Projesi’nin koordinatörlüğünü yürütüyorum. Bibliothek der Alten, müzenin 2000 yılında başlattığı sanatsal bir hafıza projesi. Göçmen Kadınlar Birliği (Bundesverband der Migrantinnen) ise, 2005 yılında Frankfurt’ta kurulan ve daha sonra tüm Almanya’ya yayılan bir dernekler federasyonu. Bibliothek der Alten projesi kapsamında Göçmen Kadınlar Birliği de müzede kendi tarihlerini anlatacaklar.
2015 yılında tamamlamayı hedeflediğimiz çalışmanın ilk buluşması 22 Haziran Pazar günü yapacağımız ve Frankfurt’ta yaşayan tüm Türkiyeli göçmen kadınların katılımına açık olan tanışma toplantısı. Bu toplantıda proje hakkında bilgi vereceğiz ve GKB’nin nasıl bir çalışma yürüteceğinin detaylarını dernek üyeleri ile birlikte tartışarak planlayacağız. Projede müzenin asli rolü kolaylaştırıcılık. Yani kadınlar bütün çalışma boyunca özgürler ve hikayelerini nasıl ve hangi araçlar ile anlatmak istediklerine kendileri karar verecekler. Bu süreçte benim görevim ise göçmen kadınlar ile müze arasında iletişimi sağlamak ve ihtiyaç dahilinde proje sürecine yardımcı olmak.
Bu işbirliği hakkında, derneğin Kadın dergisinin son sayısına bir yazı yazdım. Aşağıda okuyabileceğiniz bu yazıda Bibliothek der Alten projesi hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz. Katılımcı ve demokratik müze projelerinin başarılı bir örneği olarak değerlendirdiğim bu proje hakkında daha detaylı yazmayı planlıyorum. Ayırca bu çalışma süreci boyunca da yapılan etkinlikleri burada yazmaya devam edeceğim.
***
Hikâyemi dinler misin?
Frankfurtlu göçmen kadınların çalışmaları müzede
Frankfurtlu Göçmen Kadınlar, geçtiğimiz aylarda, Frankfurt Tarih Müzesi’nin daveti üzerine, Bibliothek der Alten projesine katıldılar. 2000 yılında, Sigrid Sigurdsson tarafından geliştirilen ve şu an Dr. Angela Jannelli küratörlüğünde devam eden proje, hatıra kavramına sanatsal açıdan bakan bir açık arşiv. Frankfurtluların ve şehirdeki kurumların hatıraları bir araya getirilerek, alternatif bir tarih yazımı amaçlanıyor; II. Dünya Savaşı, çocukluk, aile, eğitim, sağlık, kültür-sanat, göç, mimari, gündelik hayat projede yer alan temalar arasında. Nesiller arası bir proje olarak kurgulanan Bibliothek der Alten 105 yıl sürecek ve 2105 yılında sona erecek.
Kütüphane mantığıyla tasarlanan projede, şu an iki büyük kitaplık bulunuyor. Her katılımcıya bir raf ayrılıyor ve bu raf için bir kutu oluşturmaları ya da bir hatıra defteri hazırlamaları isteniyor. Hazırlıklar tamamen rafın sahiplerine ait ve istedikleri şekilde kendi hikâyelerini anlatıyorlar. Bazı raflarda kitaplar, günlükler, mektuplar, kasetler, filmler vb. kişisel gündelik eşyaların bulunduğu kutular, bazı raflardaysa yine tamamen raf sahibinin kişisel tercihiyle hazırlanan, zaman zaman fotoğraflar ya da kartpostal gibi görsel malzemelerle desteklenen, defterler yer alıyor. Bugüne kadar yaklaşık 80 raf tamamlandı. Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği de projeye katılarak, kendi hikâyesini anlatacak.
Bibliothek der Alten projesi kapsamında bir kutu hazırlamaya karar veren Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği proje üzerine çalışmalarına başladı. Kuruluş tarihçesi, göçmen kadınların talepleri, atölye çalışmaları, bilgilendirme toplantıları, kadınlar kahvesi, koro şarkıları ve el işi kursları aracılığıyla, hikâyeleştirilerek, Frankfurt’ta göçmen kadın olmak anlatılacak.
Bu bağlamda, bugüne kadar yapılan etkinliklerden toplanılan bütün görsel-işitsel kayıtlar ve basılı materyaller bir araya getirilecek ve bir envanter çalışması yapılacak. Seçilen materyallerle, Göçmen Kadınlar Birliği’nin başlangıcından günümüze Frankfurt’taki çalışmalarını anlatan bir kitap hazırlanacak. Düzenlenecek, el işi sanatları, film gösterimleri, yaratıcı yazarlık vb. atölye çalışmalarıyla birlikte, göçmen kadınların kendi hikâyelerini anlatmaları istenecek. Projeye katılmayı kabul eden göçmen kadınlar, kendi hikâyelerini yazacak ve bu hikâyelerden oluşturulan kitap da kutuda yer alacak. Eş zamanlı yapılacak yüz yüze görüşmelerle, göçmen kadınların hikâyeleri filme alınacak ve bu görsel-işitsel kayıtlar hem kutuda, hem de Bibliothek der Alten projesinin mediathek bölümünde erişilebilir olacak.
Göçmen Kadınlar Birliği 1 Mayıs yürüyüşünde.
Bu çalışmaların yanı sıra, 8 Mart 2014 ve 8 Mart 2015 tarihleri arasındaki bütün etkinlikler kayıt altına alınarak, Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’nin bir yıl boyunca yaptığı her çalışma belgelenecek. Böylelikle, göçmen kadınların bir yıllık çalışmaları ve talepleri detaylı bir şekilde görülebilecek.
Hoş bir tesadüfle, kutunun tamamlanması hedeflenen 2015 yılı, Göçmen Kadınlar Birliği’nin Frankfurt’taki çalışmalarına başlamasının 10. yılına denk geliyor. Belki de diyebiliriz ki bu proje, Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’nin 10. yıl kutlamalarına bir hazırlık. Bir şenlik havası.
With CAMOC friends at Roman Theater of Lisbon Museum.
Abstract:
Establishing Communities for Sustainability of Archival Materials
Knowledge production can only be achievable via archival materials. Today, as Jussi Parikka conceptualizes, “everybody is a mini archivist.” Our computers, smartphones, e-mail accounts, social media platforms, and also web browsers keep records of our daily activities. By claiming “we are what we collect, we collect what we are”, Elisabeth Kaplan (2000) interrogates the role of archivist in terms of shaping history. As archival record does only happen when individuals and organizations create and use them. In this sense, archiving is neither politically nor culturally neutral. As Randall C. Jimerson (2006) expresses, “[t]he role of the archivist is crucial and powerful.” The essential idea of archiving is intensely engaged with discussions held around memory and history. As a mechanism of repository, archive, is based upon a simultaneous inclusion and exclusion: What to be remembered, and what to be forgotten? From the perspective of Foucauldian discourse analysis, archive determines both the spoken and unspoken. Today, archives started to claim social justice by putting their focus on documenting and protecting the rights to citizens. Hence, the classical approach to archives, as gatekeepers for preserving rare documents, is replaced by collective working within the concept of ‘Living Archive.’ Susan Pell (2015) conceptualizes living archives as learning centers challenging the official narratives. They are often organized as ‘community archives’ concentrating on particular social causes, politic, socio-cultural, ethnical, religious and sexual identities. Indeed, a community transforms an archive into a living space by applying ‘collective history-making.’ Community archives provide free access to information for all, and ask for their involvement in various levels: Material donations, fundraising, staffing, cataloguing, publications, translation, curating exhibitions, film screenings, and public events, etc. In this framework, this study seeks to answer the following question: “How can city museums learn from community archives regarding sustainable public engagement?” The workshop aims to open a floor for discussing how to target various groups regarding diversity in archival materials. Consequently, it is intended to examine the differentiation between decolonizing a museum and diversity in a museum coming along with the question of a city museum for the city, or about the city?
Keywords: Community Archives, Audience Development, Crowd-Cataloguing, Sustainability
Daha önce bu sayfalarda Frankfurt Tarih Müzesi’ndeki Bibliothek der Alten projesi için Göçmen Kadınlar Birliği ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalardan bahsetmiştim. Bu çalışmaları tek bir çatı altında biriktirmeye karar verdik ve kısa ama yoğun bir hazırlık aşamasından sonra irili ufaklı eksikleriyle proje blogunu yayına aldık: www.bda119.de
Blogun ismi, Bibliothek der Alten’in kısaltması BdA ve projenin yer alacağı rafın numarası 119’dan geliyor.
Bibliothek der Alten’e yaptığımız ziyaret sırasında rafta derneğin ismini gören kadınlar bu mutluluklarını fotoğraflamadan geçmediler tabii. Bu fotoğraf projeyi tamamlamak için bizim en büyük motivasyonumuz.
Çalışma Gruplarında yer alan kadınlar her Pazar saat 14:30’da bir araya gelerek farklı konular üzerine hazırlanan atölye çalışmalarında fikir alışverişinde bulunuyor ve projede neyi nasıl anlatmak istediklerini tartışıyorlar. Atölye çalışmalarına dair yazıları ilgili çalışma grubunun sorumlusu kaleme alıyor, bana da blogda yayımlamak kalıyor.
Blogun Türkçe-Almanca çift dilli olmasını istiyoruz. Çeviriler de bir yandan devam ediyor.
Çalışma Grupları Takvimi için detaylı bir şekilde hazırladığımız proje çalışmalarında görüldüğü üzere Ocak sonuna kadar belgesel film ve öykü kitabı üzerine yoğunlaşıyoruz.
Bu arada kadınlar ilk kısa metinlerini yazdılar bile.
Hepimiz çok heyecanlıyız!
göçmen kadınlar birliği’nin, almanya’nın 11 kentinde mücadeleye katılan kadınlarıyla bir araya gelip “dişil bir sözlük” hazırladık. sergi, GKB 10. yıl şenliklerinde, bugün köln’de ilk kez yayında! ben çok saadet! [sergi tasarımı yelta köm + grafik tasarım elif çak] — at Stadthalle Köln Mülheim.
Göçmen Kadınlar Birliği (GKB)’nin Frankfurt Tarih Müzesi’nde yürüttüğü Bibliothek der Alten (BdA) projesinin bir parçası olarak geçtiğimiz yıl katılımcı bir sergi hazırlamıştık: “Göçmen Kadınlar Birliği’nin ABC’si: Dişil Bir Sözlük”.
Sergi defterinden
Sergi ilk kez GKB’nin 10. yıl şenliklerinde, Kasım 2015’te, Köln’de ziyarete açılmıştı. Daha sonra Haziran 2016’da, Frankfurt Tarih Müzesi’nde BdA kapsamında düzenlediğimiz “Çay Saati”’nde sergilendi ve ilk kez Frankfurt’ta sergi kitapçıkları ziyaretçilerle paylaşıldı. Hem metinlerin hem de görsellerin tamamen GKBli kadınlar tarafından hazırlandığı bu kitapçıklar, 26. Sanat Fuarı-Artist 2016’da yer almak üzere İstanbul’a davet edildi.
Her sene TÜYAP Kitap Fuarı’na paralel olarak düzenlenen Sanat Fuarı-Artist, bu yıl ziyaretçilerini göçmenlik üzerine düşünmeye davet ediyor:
“Artist 2016 bu yıl “Umulmadık Topraklar” başlığı altında galerileri, bağımsız sanatçı gruplarını, küratöryal sergileri, performansları, atölye çalışmalarını, bu yılın konusu ile ilgili çalışan çeşitli sivil toplum kuruluşlarını ve toplumsal hareketleri bir araya getiriyor. Sergi organizasyonunda çok küratörlü, yatay yapılanmayı sağlayarak, önceden tasarlanan bir resmi görünür kılmayı değil, aksine beklenmedik karşılaşmalarla, konturları önceden kestirilemeyen bir formu içeriden dışarıya doğru kurmayı hedefliyor.” (Basın bülteninden)
Davetle birlikte, İstanbul için ne yapabiliriz?, diye düşünmeye başladık ve kitapçık kapağını yenilemeye karar verdik. Fikir alışverişleri, çizim çalışmaları heyecanla sürüyor. Belki her yeni sergi mekânına başka bir yenilikle gideriz. Hatta belki bir gün yepyeni kelimelerle.
Bir müjdeli haber daha, “Dişil Bir Sözlük” Sanat Fuarı-Artist kapsamında ilk kez Türkçe-İngilizce basılacak.
12-20 Kasım tarihlerinde, TÜYAP Sanat Fuarı Artist 2016 “Umulmadık Topraklar” sergisinin Toplumsal Hareketler bölümünde buluşmak üzere!
* Kitapçıklar, TÜYAP Sanat Fuarı Artist 2016’nın desteğiyle yeniden basılıp, ücretsiz dağıtılacaktır. Organizasyon ekibine teşekkürlerimizle.
“Göç hikâyeleri müzelerde nasıl sergilenmeli?” Museums Alive! konferansında tartışmaya açıyorum. // “How should migration stories be presented in museums?” I’ll discuss at Museums Alive! conference.
This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Cookie settingsACCEPT
Privacy & Cookies Policy
Privacy Overview
This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these cookies, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are as essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may have an effect on your browsing experience.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.