28 Kasım Cumartesi günü Köln’de 10. yılını kutlayacak Göçmen Kadınlar Birliği (GKB), Bibliothek der Alten projesini şenlik alanına taşıyor; sergi hazırlıyoruz.
28 Kasım Cumartesi günü Köln’de 10. yılını kutlayacak Göçmen Kadınlar Birliği (GKB), Bibliothek der Alten projesini şenlik alanına taşıyor; sergi hazırlıyoruz.
Göçmen Kadınlar Birliği’nin ABC’si başlığı altında hem GKB’yi hem de kadınların bugüne kadar verdikleri mücadeleleri anlatıyoruz.
10 yıl boyunca yürüttüğümüz projelerden, gerçekleştirdiğimiz etkinliklerden, hazırladığımız basın açıklamalarından, “Kadın” dergimizde yayınladığımız yazılardan ve en önemlisi kadınlarla kurduğumuz ilişkilerden, birlikte mücadelenin kadınlara hissettirdiklerinden, hareketle hazırlayacağımız bu sergide, GKB’nin çalışmalarını, hayata bakışını ve mücadele alanlarını bir araya getiren Dişil Bir Sözlük oluşturmak istiyoruz.
Göçmen Kadınlar Birliği’nin ABC’si:Dişil Bir Sözlük
Eril tahakkümün kadınlara dayattığı dili -ve bu dilin çerçevesinde dayattığı siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel dünyayı- yeniden tanımlamayı amaçladığımız bu sergide, GKB’nin gündemini oluşturan kelimeleri birer görsel ve kısa metinlerle bir araya getiriyoruz. GKB’nin farklı coğrafyalardan kadınlarla da tanışabilmesi amacıyla, ilerleyen zamanlarda, serginin hem Almanya’nın farklı kentlerinde hem da başka ülkelerde tekrar açılmasını umut ediyoruz.
Sergide yer alacak görseller ve metinlerin yanı sıra, sergi hazırlık sürecinden notlar, fotoğraflar, izleyici görüşleri vb. ile de zenginleştirilecek “sergi kitabı”nı üç farklı dilde (Türkçe, Almanca, İngilzice) hazırlayarak daha fazla kadına ulaşabileceğimize inanıyoruz. Daha sonra bütün bu çalışmalar, bir sergi yayını olarak, Bibliothek der Alten kutumuzda yer alacak ve 2105 yılına kadar burada korunacak ve sergilenecek.
Almanya’nın farklı kentlerinde yaşayan GKB üyeleri, geride bıraktıkları 10 yılı A’dan Z’ye düşünürken hangi kelimelerin, nesnelerin, duyguların ve hatta renklerin onlar için ne anlama geldiğini listeliyor ve kendi çekecekleri ya da hazır bulunan fotoğraflarla ifadelerini görselleştiriyor. Sonunda 29 görselin yer alacağı bu sergiyi 11 kentte 200’den fazla GKB üyesi kadın birlikte hazırlıyor.
Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı; Eşitlik ve Özgürlük İçin
GKB’nin söyleşiler, danslar, koro türküleri ve konserlerile kutlayacağı 10. yıl şenliği hakkında daha fazla bilgiye buradanulaşabilirsiniz.
Göçmen Kadınlar Birliği’nin Bibliothek der Alten projesi hakkında daha fazla bilgi için: www.bda119.de
Göçmen Kadınlar Birliği ile yapacağımız belgesel film çalışmasının görüşmeleri için sözlü tarihi inceleyebileceğimiz Türkçe kaynak arıyordum. Bizim yapacağımız bilimsel bir araştırma olmayacak, ancak sözlü tarihi bize yol gösterici bir yöntem olarak kullanmayı planlıyoruz.
Görüşmelerin soru-cevap şeklinde mülakat olmasından ziyade, anlatıcının hikayelerine odaklanan sohbetleri olmasını tercih ediyoruz. Bu sebeple videolar, fotoğraflar, ses kayıtları, metinler… Hepsini bir arada görebileceğimiz ve üzerine tartışabileceğimiz bir proje arıyordum. Ben internet sayfalarının derinliklerini kurcalarken, tam da gözümün önündeymiş: www.gencleranlatiyor.org
Projenin koordinatörlüğü Leyla Neyzi tarafından yapılmış. “Özgürüm ama Mecburiyet Var” başlığıyla basılan proje kitabını okuyorum ben bu aralar.
Sergiyi nasıl duymadım, diye hayıflanıyordum ki o sıralarda Türkiye’de değilmişim… Artık arşiv kayıtlarını inceleyeceğiz.
Proje filminden başlayabiliriz mesela…
(Only available in Turkish. Please send me an e-mail for further info.)
Geçtiğimiz Temmuz ayında çalışmaya başladığım Frankfurt Tarih Müzesi’nde, Bibliothek der Alten – Göçmen Kadınlar Birliği Projesi’nin koordinatörlüğünü yürütüyorum. Bibliothek der Alten, müzenin 2000 yılında başlattığı sanatsal bir hafıza projesi. Göçmen Kadınlar Birliği (Bundesverband der Migrantinnen) ise, 2005 yılında Frankfurt’ta kurulan ve daha sonra tüm Almanya’ya yayılan bir dernekler federasyonu. Bibliothek der Alten projesi kapsamında Göçmen Kadınlar Birliği de müzede kendi tarihlerini anlatacaklar.
2015 yılında tamamlamayı hedeflediğimiz çalışmanın ilk buluşması 22 Haziran Pazar günü yapacağımız ve Frankfurt’ta yaşayan tüm Türkiyeli göçmen kadınların katılımına açık olan tanışma toplantısı. Bu toplantıda proje hakkında bilgi vereceğiz ve GKB’nin nasıl bir çalışma yürüteceğinin detaylarını dernek üyeleri ile birlikte tartışarak planlayacağız. Projede müzenin asli rolü kolaylaştırıcılık. Yani kadınlar bütün çalışma boyunca özgürler ve hikayelerini nasıl ve hangi araçlar ile anlatmak istediklerine kendileri karar verecekler. Bu süreçte benim görevim ise göçmen kadınlar ile müze arasında iletişimi sağlamak ve ihtiyaç dahilinde proje sürecine yardımcı olmak.
Bu işbirliği hakkında, derneğin Kadın dergisinin son sayısına bir yazı yazdım. Aşağıda okuyabileceğiniz bu yazıda Bibliothek der Alten projesi hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz. Katılımcı ve demokratik müze projelerinin başarılı bir örneği olarak değerlendirdiğim bu proje hakkında daha detaylı yazmayı planlıyorum. Ayırca bu çalışma süreci boyunca da yapılan etkinlikleri burada yazmaya devam edeceğim.
***
Hikâyemi dinler misin?
Frankfurtlu göçmen kadınların çalışmaları müzede
Frankfurtlu Göçmen Kadınlar, geçtiğimiz aylarda, Frankfurt Tarih Müzesi’nin daveti üzerine, Bibliothek der Alten projesine katıldılar. 2000 yılında, Sigrid Sigurdsson tarafından geliştirilen ve şu an Dr. Angela Jannelli küratörlüğünde devam eden proje, hatıra kavramına sanatsal açıdan bakan bir açık arşiv. Frankfurtluların ve şehirdeki kurumların hatıraları bir araya getirilerek, alternatif bir tarih yazımı amaçlanıyor; II. Dünya Savaşı, çocukluk, aile, eğitim, sağlık, kültür-sanat, göç, mimari, gündelik hayat projede yer alan temalar arasında. Nesiller arası bir proje olarak kurgulanan Bibliothek der Alten 105 yıl sürecek ve 2105 yılında sona erecek.
Kütüphane mantığıyla tasarlanan projede, şu an iki büyük kitaplık bulunuyor. Her katılımcıya bir raf ayrılıyor ve bu raf için bir kutu oluşturmaları ya da bir hatıra defteri hazırlamaları isteniyor. Hazırlıklar tamamen rafın sahiplerine ait ve istedikleri şekilde kendi hikâyelerini anlatıyorlar. Bazı raflarda kitaplar, günlükler, mektuplar, kasetler, filmler vb. kişisel gündelik eşyaların bulunduğu kutular, bazı raflardaysa yine tamamen raf sahibinin kişisel tercihiyle hazırlanan, zaman zaman fotoğraflar ya da kartpostal gibi görsel malzemelerle desteklenen, defterler yer alıyor. Bugüne kadar yaklaşık 80 raf tamamlandı. Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği de projeye katılarak, kendi hikâyesini anlatacak.
Bibliothek der Alten projesi kapsamında bir kutu hazırlamaya karar veren Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği proje üzerine çalışmalarına başladı. Kuruluş tarihçesi, göçmen kadınların talepleri, atölye çalışmaları, bilgilendirme toplantıları, kadınlar kahvesi, koro şarkıları ve el işi kursları aracılığıyla, hikâyeleştirilerek, Frankfurt’ta göçmen kadın olmak anlatılacak.
Bu bağlamda, bugüne kadar yapılan etkinliklerden toplanılan bütün görsel-işitsel kayıtlar ve basılı materyaller bir araya getirilecek ve bir envanter çalışması yapılacak. Seçilen materyallerle, Göçmen Kadınlar Birliği’nin başlangıcından günümüze Frankfurt’taki çalışmalarını anlatan bir kitap hazırlanacak. Düzenlenecek, el işi sanatları, film gösterimleri, yaratıcı yazarlık vb. atölye çalışmalarıyla birlikte, göçmen kadınların kendi hikâyelerini anlatmaları istenecek. Projeye katılmayı kabul eden göçmen kadınlar, kendi hikâyelerini yazacak ve bu hikâyelerden oluşturulan kitap da kutuda yer alacak. Eş zamanlı yapılacak yüz yüze görüşmelerle, göçmen kadınların hikâyeleri filme alınacak ve bu görsel-işitsel kayıtlar hem kutuda, hem de Bibliothek der Alten projesinin mediathek bölümünde erişilebilir olacak.
Göçmen Kadınlar Birliği 1 Mayıs yürüyüşünde.
Bu çalışmaların yanı sıra, 8 Mart 2014 ve 8 Mart 2015 tarihleri arasındaki bütün etkinlikler kayıt altına alınarak, Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’nin bir yıl boyunca yaptığı her çalışma belgelenecek. Böylelikle, göçmen kadınların bir yıllık çalışmaları ve talepleri detaylı bir şekilde görülebilecek.
Hoş bir tesadüfle, kutunun tamamlanması hedeflenen 2015 yılı, Göçmen Kadınlar Birliği’nin Frankfurt’taki çalışmalarına başlamasının 10. yılına denk geliyor. Belki de diyebiliriz ki bu proje, Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’nin 10. yıl kutlamalarına bir hazırlık. Bir şenlik havası.
Frankfurt Tarih Müzesi‘nde Bibliothek der Alten için Almanya Göçmen Kadınlar Birliği ile yürüttüğümüz proje CAMOCnews’de yayımlandı.
CAMOC (the Collections and Activities of Museums of Cities /Kent Müzelerinin Koleksiyonları ve Etkinlikleri) dünyanın farklı yerlerindeki kent müzebilimcilerini buluşturuyor. Böylelikle, diyebiliriz ki, BdA119 projesi sesini dünyanın farklı kentlerine duyuruyor ve müzelerin, kentin bir parçasını oluşturan göçmenlerle nasıl bağ kurabileceğine dair bir örnek sunuyor.
The project that we conduct together with the Federal German Migrant Women’s Association for Bibliothek der Alten in the Frankfurt Historical Museum is published on CAMOCnews.
CAMOC (the Collections and Activities of Museums of Cities) gathers together city museologists from all around the world. In this perspective, it’s possible to consider that BdA119 project is broadcasting their voice to various cities in the world andand is presenting an example to city museums in terms of how to engage with migrants forming an important component of urban life.
What would you store, if you had a box to be preserved in a museum for 105 years? This is the question that we are seeking after with the Federal German Migrant Women’s Association for the Bibliothek der Alten (Library of Elder), a cross-generational artistic reminiscence project initiated by the internationally renowned artist Sigrid Sigurdsson and located in the Frankfurt Historical Museum.
Göçmen Kadınlar Birliği (GKB)’nin Frankfurt Tarih Müzesi’nde yürüttüğü Bibliothek der Alten (BdA) projesinin bir parçası olarak geçtiğimiz yıl katılımcı bir sergi hazırlamıştık: “Göçmen Kadınlar Birliği’nin ABC’si: Dişil Bir Sözlük”.
Sergi defterinden
Sergi ilk kez GKB’nin 10. yıl şenliklerinde, Kasım 2015’te, Köln’de ziyarete açılmıştı. Daha sonra Haziran 2016’da, Frankfurt Tarih Müzesi’nde BdA kapsamında düzenlediğimiz “Çay Saati”’nde sergilendi ve ilk kez Frankfurt’ta sergi kitapçıkları ziyaretçilerle paylaşıldı. Hem metinlerin hem de görsellerin tamamen GKBli kadınlar tarafından hazırlandığı bu kitapçıklar, 26. Sanat Fuarı-Artist 2016’da yer almak üzere İstanbul’a davet edildi.
Her sene TÜYAP Kitap Fuarı’na paralel olarak düzenlenen Sanat Fuarı-Artist, bu yıl ziyaretçilerini göçmenlik üzerine düşünmeye davet ediyor:
“Artist 2016 bu yıl “Umulmadık Topraklar” başlığı altında galerileri, bağımsız sanatçı gruplarını, küratöryal sergileri, performansları, atölye çalışmalarını, bu yılın konusu ile ilgili çalışan çeşitli sivil toplum kuruluşlarını ve toplumsal hareketleri bir araya getiriyor. Sergi organizasyonunda çok küratörlü, yatay yapılanmayı sağlayarak, önceden tasarlanan bir resmi görünür kılmayı değil, aksine beklenmedik karşılaşmalarla, konturları önceden kestirilemeyen bir formu içeriden dışarıya doğru kurmayı hedefliyor.” (Basın bülteninden)
Davetle birlikte, İstanbul için ne yapabiliriz?, diye düşünmeye başladık ve kitapçık kapağını yenilemeye karar verdik. Fikir alışverişleri, çizim çalışmaları heyecanla sürüyor. Belki her yeni sergi mekânına başka bir yenilikle gideriz. Hatta belki bir gün yepyeni kelimelerle.
Bir müjdeli haber daha, “Dişil Bir Sözlük” Sanat Fuarı-Artist kapsamında ilk kez Türkçe-İngilizce basılacak.
12-20 Kasım tarihlerinde, TÜYAP Sanat Fuarı Artist 2016 “Umulmadık Topraklar” sergisinin Toplumsal Hareketler bölümünde buluşmak üzere!
* Kitapçıklar, TÜYAP Sanat Fuarı Artist 2016’nın desteğiyle yeniden basılıp, ücretsiz dağıtılacaktır. Organizasyon ekibine teşekkürlerimizle.
GKBli kadınların BdA119 projesi kapsamında hazırladığı Göçmen Kadınlar Birliği’nin ABC’si: Dişil Bir Sözlük, ARTIST 2016, Umulmadık Topraklarsergisine aldığı davet kapsamında, yenilenen kapağıyla ve Türkçe-İngilizce içeriğiyle, İstanbullu kadınlarla buluşuyor.
2015, Göçmen Kadınlar Birliği’nin (GKB) kuruluşunun 10. yılıydı. Geride bıraktığımız mücadeleleri düşünürken, eril tahakkümün kadınlara dayattığı dili –ve bu dil çerçevesinde dayattığı siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel dünyayı- yeniden tanımlamayı amaçlayarak Göçmen Kadınlar Birliği’nin ABC’sini yazmaya karar verdik.
10 yıl boyunca yürüttüğümüz projelerden, gerçekleştirdiğimiz etkinliklerden, hazırladığımız basın açıklamalarından, “Kadın” dergimizde yayınladığımız yazılardan ve en önemlisi kadınlarla kurduğumuz ilişkilerden, birlikte mücadelenin kadınlara hissettirdiklerinden hareketle hazırladığımız bu sergide, GKB’nin çalışmalarını, hayata bakışını ve mücadele alanlarını bir araya getiren Dişil Bir Sözlük oluşturduk.
Almanya’nın farklı kentlerinde yaşayan biz GKB üyeleri, geride bıraktığımız 10 yılı A’dan Z’ye düşünürken hangi kelimelerin, nesnelerin, duyguların ve hatta renklerin bizim için ne anlama geldiğini listeledik ve bölgelerimizde yaptığımız tartışmalar doğrultusunda görselleştirdik. Türkçe alfabede yer alan 29 harften yola çıkarak hazırladığımız bu sergide 11 kentte bulunan 200’den fazla GKB üyesi kadın, katılımcı sergi projesi çerçevesinde, birlikte çalıştık.
Bu bağlamda küratöryel çalışma, serginin tamamen GKBli kadınlar tarafından hazırlanacağı fikrinden hareketle, sözlük kelimelerini belirlemek üzere atölye çalışmaları yaparak ve metinler kaleme alınıp görseller seçilirken katılımcıların sorularını yanıtlayarak gerçekleştirildi, içerik planlamasına dair hiçbir müdahalede bulunulmadı. Çalışmanın sonunda da yine metinler sadece imla kuralları açısından editöryel kontrolden geçti ve grafik uygulama tarafından da kadınların belirlediği görseller için ortak bir dil oluşturuldu.
—
Küratör: Elif Çiğdem Artan
Katılımcılar: Göçmen Kadınlar Birliği’nin Berlin, Dortmund, Düsseldorf, Frankfurt, Geislingen, Göppingen, Hamburg, Köln, Nürnberg, Rüsselsheim ve Stuttgart kentlerindeki kadınları.
For a very long time, migration was often represented in museums by displaying suitcases which can be considered as a romantic representation of migrants: “They pack their little lives” in a suitcase and leave for a foreign country. In many museum displays, suitcases stand for the good old days, but also for poverty and for the hope for a better life. Furthermore, instead of presenting migrant groups by a variety of themes such as their struggles, achievements, and goals, museums preferred to link migration to the national history, emphasizing the concept of multiculturalism. Thus, a picture of different people living together happily was drawn. The basic problem with this picture is that it doesn’t reflect the change in time and space. For instance, today, the terminology of “migrant” is mostly replaced with “citizen with migration origin”, which shows us the importance of rethinking how to display migration in museums. In this conceptual framework, this workshop aims to discuss the museological and curatorial experiences in the Federal German Migrant Women Association’s (GKB) Bibliothek der Generationen Project housed in the Historical Museum Frankfurt, which aims to archive the history of migrant women in the perspective of documenting their struggles through the years, achievements in the present day, and goals for the future.
GKB was founded in 2005 in Frankfurt and then expanded to more than 25 cities and promotes the idea of socialization and integration of migrant women in Germany. The women, coming from different geographies in Turkey, present diverse ethnical and religious identities. They participate or organize demonstrations, hand out pamphlets, conduct close relationships with other institutions, and cooperate to further common interests. In this manner, Bibliothek der Generationen Project aims to archive individual stories in various forms, such as short story book, chore recording, annual activity calendar, 10th year anniversary book, friendship book, paintings, and hand crafts in order to enable new migration narratives, which are beyond “a tiny suitcase full of frustrations and hope.” Archival materials, produced after following a series of workshops, are basically instruments for women to tell their own stories beyond dissatisfaction, desire, homeland, abroad, homesickness, problematic encounters with citizens of hosting countries, road trips to homeland, letters, diaries, smell of black tea, etc. The project, kicked off in June 2014, includes two participatory exhibitions as well: “ABC of Migrant Women Association: A Female Dictionary” (Cologne, 2015; Frankfurt, 2016; İstanbul, 2016; Berlin, 2017) and “World from Female Perspective!” (Berlin, 2017).
This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Cookie settingsACCEPT
Privacy & Cookies Policy
Privacy Overview
This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these cookies, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are as essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may have an effect on your browsing experience.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.