Bibliothek der Alten projesi için yaptığımız çalışmaları tek bir çatı altında biriktirmeye karar verdik ve proje blogu hazırladık.
Daha önce bu sayfalarda Frankfurt Tarih Müzesi’ndeki Bibliothek der Alten projesi için Göçmen Kadınlar Birliği ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalardan bahsetmiştim. Bu çalışmaları tek bir çatı altında biriktirmeye karar verdik ve kısa ama yoğun bir hazırlık aşamasından sonra irili ufaklı eksikleriyle proje blogunu yayına aldık: www.bda119.de
Blogun ismi, Bibliothek der Alten’in kısaltması BdA ve projenin yer alacağı rafın numarası 119’dan geliyor.
Bibliothek der Alten’e yaptığımız ziyaret sırasında rafta derneğin ismini gören kadınlar bu mutluluklarını fotoğraflamadan geçmediler tabii. Bu fotoğraf projeyi tamamlamak için bizim en büyük motivasyonumuz.
Çalışma Gruplarında yer alan kadınlar her Pazar saat 14:30’da bir araya gelerek farklı konular üzerine hazırlanan atölye çalışmalarında fikir alışverişinde bulunuyor ve projede neyi nasıl anlatmak istediklerini tartışıyorlar. Atölye çalışmalarına dair yazıları ilgili çalışma grubunun sorumlusu kaleme alıyor, bana da blogda yayımlamak kalıyor.
Blogun Türkçe-Almanca çift dilli olmasını istiyoruz. Çeviriler de bir yandan devam ediyor.
Çalışma Grupları Takvimi için detaylı bir şekilde hazırladığımız proje çalışmalarında görüldüğü üzere Ocak sonuna kadar belgesel film ve öykü kitabı üzerine yoğunlaşıyoruz.
Bu arada kadınlar ilk kısa metinlerini yazdılar bile.
Hepimiz çok heyecanlıyız!
GKBli kadınların BdA119 projesi kapsamında hazırladığı Göçmen Kadınlar Birliği’nin ABC’si: Dişil Bir Sözlük, ARTIST 2016, Umulmadık Topraklarsergisine aldığı davet kapsamında, yenilenen kapağıyla ve Türkçe-İngilizce içeriğiyle, İstanbullu kadınlarla buluşuyor.
2015, Göçmen Kadınlar Birliği’nin (GKB) kuruluşunun 10. yılıydı. Geride bıraktığımız mücadeleleri düşünürken, eril tahakkümün kadınlara dayattığı dili –ve bu dil çerçevesinde dayattığı siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel dünyayı- yeniden tanımlamayı amaçlayarak Göçmen Kadınlar Birliği’nin ABC’sini yazmaya karar verdik.
10 yıl boyunca yürüttüğümüz projelerden, gerçekleştirdiğimiz etkinliklerden, hazırladığımız basın açıklamalarından, “Kadın” dergimizde yayınladığımız yazılardan ve en önemlisi kadınlarla kurduğumuz ilişkilerden, birlikte mücadelenin kadınlara hissettirdiklerinden hareketle hazırladığımız bu sergide, GKB’nin çalışmalarını, hayata bakışını ve mücadele alanlarını bir araya getiren Dişil Bir Sözlük oluşturduk.
Almanya’nın farklı kentlerinde yaşayan biz GKB üyeleri, geride bıraktığımız 10 yılı A’dan Z’ye düşünürken hangi kelimelerin, nesnelerin, duyguların ve hatta renklerin bizim için ne anlama geldiğini listeledik ve bölgelerimizde yaptığımız tartışmalar doğrultusunda görselleştirdik. Türkçe alfabede yer alan 29 harften yola çıkarak hazırladığımız bu sergide 11 kentte bulunan 200’den fazla GKB üyesi kadın, katılımcı sergi projesi çerçevesinde, birlikte çalıştık.
Bu bağlamda küratöryel çalışma, serginin tamamen GKBli kadınlar tarafından hazırlanacağı fikrinden hareketle, sözlük kelimelerini belirlemek üzere atölye çalışmaları yaparak ve metinler kaleme alınıp görseller seçilirken katılımcıların sorularını yanıtlayarak gerçekleştirildi, içerik planlamasına dair hiçbir müdahalede bulunulmadı. Çalışmanın sonunda da yine metinler sadece imla kuralları açısından editöryel kontrolden geçti ve grafik uygulama tarafından da kadınların belirlediği görseller için ortak bir dil oluşturuldu.
—
Küratör: Elif Çiğdem Artan
Katılımcılar: Göçmen Kadınlar Birliği’nin Berlin, Dortmund, Düsseldorf, Frankfurt, Geislingen, Göppingen, Hamburg, Köln, Nürnberg, Rüsselsheim ve Stuttgart kentlerindeki kadınları.
Yeryüzünün çeşitli yerlerinde doğan ve yolları Frankfurt’ta kesişen kadınların hikâyesi *
Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği, kendilerini, sorunlarını, taleplerini ve çalışmalarını anlatacakları ve 2105 yılına kadar Frankfurt Tarih Müzesi’nde Bibliothek der Alten Projesi kapsamında sergilenecek kutunun hazırlıklarına başladı.
Göçmen Kadınlar Birliği ile yapacağımız belgesel film çalışmasının görüşmeleri için sözlü tarihi inceleyebileceğimiz Türkçe kaynak arıyordum. Bizim yapacağımız bilimsel bir araştırma olmayacak, ancak sözlü tarihi bize yol gösterici bir yöntem olarak kullanmayı planlıyoruz.
Görüşmelerin soru-cevap şeklinde mülakat olmasından ziyade, anlatıcının hikayelerine odaklanan sohbetleri olmasını tercih ediyoruz. Bu sebeple videolar, fotoğraflar, ses kayıtları, metinler… Hepsini bir arada görebileceğimiz ve üzerine tartışabileceğimiz bir proje arıyordum. Ben internet sayfalarının derinliklerini kurcalarken, tam da gözümün önündeymiş: www.gencleranlatiyor.org
Projenin koordinatörlüğü Leyla Neyzi tarafından yapılmış. “Özgürüm ama Mecburiyet Var” başlığıyla basılan proje kitabını okuyorum ben bu aralar.
Sergiyi nasıl duymadım, diye hayıflanıyordum ki o sıralarda Türkiye’de değilmişim… Artık arşiv kayıtlarını inceleyeceğiz.
Proje filminden başlayabiliriz mesela…
(Only available in Turkish. Please send me an e-mail for further info.)
Geçtiğimiz Temmuz ayında çalışmaya başladığım Frankfurt Tarih Müzesi’nde, Bibliothek der Alten – Göçmen Kadınlar Birliği Projesi’nin koordinatörlüğünü yürütüyorum. Bibliothek der Alten, müzenin 2000 yılında başlattığı sanatsal bir hafıza projesi. Göçmen Kadınlar Birliği (Bundesverband der Migrantinnen) ise, 2005 yılında Frankfurt’ta kurulan ve daha sonra tüm Almanya’ya yayılan bir dernekler federasyonu. Bibliothek der Alten projesi kapsamında Göçmen Kadınlar Birliği de müzede kendi tarihlerini anlatacaklar.
2015 yılında tamamlamayı hedeflediğimiz çalışmanın ilk buluşması 22 Haziran Pazar günü yapacağımız ve Frankfurt’ta yaşayan tüm Türkiyeli göçmen kadınların katılımına açık olan tanışma toplantısı. Bu toplantıda proje hakkında bilgi vereceğiz ve GKB’nin nasıl bir çalışma yürüteceğinin detaylarını dernek üyeleri ile birlikte tartışarak planlayacağız. Projede müzenin asli rolü kolaylaştırıcılık. Yani kadınlar bütün çalışma boyunca özgürler ve hikayelerini nasıl ve hangi araçlar ile anlatmak istediklerine kendileri karar verecekler. Bu süreçte benim görevim ise göçmen kadınlar ile müze arasında iletişimi sağlamak ve ihtiyaç dahilinde proje sürecine yardımcı olmak.
Bu işbirliği hakkında, derneğin Kadın dergisinin son sayısına bir yazı yazdım. Aşağıda okuyabileceğiniz bu yazıda Bibliothek der Alten projesi hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz. Katılımcı ve demokratik müze projelerinin başarılı bir örneği olarak değerlendirdiğim bu proje hakkında daha detaylı yazmayı planlıyorum. Ayırca bu çalışma süreci boyunca da yapılan etkinlikleri burada yazmaya devam edeceğim.
***
Hikâyemi dinler misin?
Frankfurtlu göçmen kadınların çalışmaları müzede
Frankfurtlu Göçmen Kadınlar, geçtiğimiz aylarda, Frankfurt Tarih Müzesi’nin daveti üzerine, Bibliothek der Alten projesine katıldılar. 2000 yılında, Sigrid Sigurdsson tarafından geliştirilen ve şu an Dr. Angela Jannelli küratörlüğünde devam eden proje, hatıra kavramına sanatsal açıdan bakan bir açık arşiv. Frankfurtluların ve şehirdeki kurumların hatıraları bir araya getirilerek, alternatif bir tarih yazımı amaçlanıyor; II. Dünya Savaşı, çocukluk, aile, eğitim, sağlık, kültür-sanat, göç, mimari, gündelik hayat projede yer alan temalar arasında. Nesiller arası bir proje olarak kurgulanan Bibliothek der Alten 105 yıl sürecek ve 2105 yılında sona erecek.
Kütüphane mantığıyla tasarlanan projede, şu an iki büyük kitaplık bulunuyor. Her katılımcıya bir raf ayrılıyor ve bu raf için bir kutu oluşturmaları ya da bir hatıra defteri hazırlamaları isteniyor. Hazırlıklar tamamen rafın sahiplerine ait ve istedikleri şekilde kendi hikâyelerini anlatıyorlar. Bazı raflarda kitaplar, günlükler, mektuplar, kasetler, filmler vb. kişisel gündelik eşyaların bulunduğu kutular, bazı raflardaysa yine tamamen raf sahibinin kişisel tercihiyle hazırlanan, zaman zaman fotoğraflar ya da kartpostal gibi görsel malzemelerle desteklenen, defterler yer alıyor. Bugüne kadar yaklaşık 80 raf tamamlandı. Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği de projeye katılarak, kendi hikâyesini anlatacak.
Bibliothek der Alten projesi kapsamında bir kutu hazırlamaya karar veren Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği proje üzerine çalışmalarına başladı. Kuruluş tarihçesi, göçmen kadınların talepleri, atölye çalışmaları, bilgilendirme toplantıları, kadınlar kahvesi, koro şarkıları ve el işi kursları aracılığıyla, hikâyeleştirilerek, Frankfurt’ta göçmen kadın olmak anlatılacak.
Bu bağlamda, bugüne kadar yapılan etkinliklerden toplanılan bütün görsel-işitsel kayıtlar ve basılı materyaller bir araya getirilecek ve bir envanter çalışması yapılacak. Seçilen materyallerle, Göçmen Kadınlar Birliği’nin başlangıcından günümüze Frankfurt’taki çalışmalarını anlatan bir kitap hazırlanacak. Düzenlenecek, el işi sanatları, film gösterimleri, yaratıcı yazarlık vb. atölye çalışmalarıyla birlikte, göçmen kadınların kendi hikâyelerini anlatmaları istenecek. Projeye katılmayı kabul eden göçmen kadınlar, kendi hikâyelerini yazacak ve bu hikâyelerden oluşturulan kitap da kutuda yer alacak. Eş zamanlı yapılacak yüz yüze görüşmelerle, göçmen kadınların hikâyeleri filme alınacak ve bu görsel-işitsel kayıtlar hem kutuda, hem de Bibliothek der Alten projesinin mediathek bölümünde erişilebilir olacak.
Göçmen Kadınlar Birliği 1 Mayıs yürüyüşünde.
Bu çalışmaların yanı sıra, 8 Mart 2014 ve 8 Mart 2015 tarihleri arasındaki bütün etkinlikler kayıt altına alınarak, Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’nin bir yıl boyunca yaptığı her çalışma belgelenecek. Böylelikle, göçmen kadınların bir yıllık çalışmaları ve talepleri detaylı bir şekilde görülebilecek.
Hoş bir tesadüfle, kutunun tamamlanması hedeflenen 2015 yılı, Göçmen Kadınlar Birliği’nin Frankfurt’taki çalışmalarına başlamasının 10. yılına denk geliyor. Belki de diyebiliriz ki bu proje, Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’nin 10. yıl kutlamalarına bir hazırlık. Bir şenlik havası.
Geçtiğimiz ay, Müzecilik Meslek Kuruluşu Derneği‘ni temsilen, Elif Koçak (@museumarketing) ile birlikte Heritage 2015 Fuarı’nda bir sunum yaptık. Bu aralar derdimiz belli: Onu kendinize nasıl bağlarsınız?
Fuarın sunum programı açıklandıktan sonra Elif’ten şöyle bir mesaj aldım, bizim başlık sanki biraz laubali mi olmuş?
Tüm katılımcıların x ve y çeşitlemeleriyle hazırladıkları başlıkları görünce, korkarım aşk doktoru gibi çıkacağız oraya, dedim ben de. Gerçi konuşmanın içeriğini açıkça anlatan bir alt başlığımız da vardı: Müzeler İçin Dijital İletişim Stratejisi.
Sunumu üç bölüme ayırdık; ilk bölümde ben MMKD’yi tanıttım ve dernek çalışmalardan bahsettim; ikinci bölümde Elif, çevirisi üzerinde çalıştığımız Digital Engagement Framework kitabından yola çıkarak dijital iletişim stratejisinin nasıl hazırlanması gerektiğini detaylı bir şekilde ele aldı ve örneklerle zenginleştirdi; ve son bölümde ben, Haziran 2013’ten beri Elif’le birlikte geliştirdiğimiz ve yine birlikte yürüttüğümüz MMKD dijital iletişim stratejisinin detaylarını açıkladım; hedef kitlesi, kanallar, içerik üretimi vb.
Bize ayrılan sürede bir de atölye çalışması yapmak istiyorduk aslında. Bunun için de hazırlıklar yaptık ve hatta çalışma kağıtlarını sunum sırasında dağıttık, ancak hem süre açısından hem de çok fazla sayıda dinleyicinin sahip olduğu dijital iletişim bilgisinin çeşitliliğinden dolayı bu çalışmayı gerçekleştiremedik. Umuyoruz ilerleyen zamanda katılımcılarıyla yüz yüze iletişim kurabileceğimiz bir atölye çalışması hazırlayabileceğiz.
Sunumun ardından MMKD standında dinleyicilerle bir araya gelme fırsatımız oldu. Beğenilerini ve dijital dünyaya dair yeni şeyler öğrendiklerini duydukça bizim de keyfimiz arttı kuşkusuz. Digital Engagement Framework kitabını çevirmeye karar vererek aslında ne kadar doğru bir adım attığımızı fark ettik.
Çevirisi hemen hemen tamamlanan kitap çok yakın bir zaman içinde online olarak erişime hazır olacak.
Müzeler için dijital iletişim stratejisi nasıl hazırlanır ve onu kendinize nasıl bağlarsınız sorularını yanıtlamaya çalıştığımız sunumun tamamını aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz. Sunumu ayrıca bir dosya halinde yayınlamayı da planlıyoruz.
Onu Kendinize Nasıl Bağlarsınız?
Müzeler İçin Dijital İletişim Stratejisi
6 Şubat 2015 – Heritage 2015 Fuarı
Elif Çiğdem Artan, Elif Koçak
Fuar alanı için MMKD’ye özel tasarladığım bez çantalar, MMKD standında öne çıkanlar ve sunumda yer alan soru-cevaplar için MMKD internet sitesine yazdığımız yazıyı okuyabilirsiniz: MMKD Heritage 2015 Fuarı’ndaydı: Yaşasın Müzecilik!
(Dernek adına bizim konuşmamızı öneren MMKD YK üyelerine ve video kaydını MMKD ile paylaşan Heritage 2015 Fuarı’na teşekkürlerimizle…)
This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Cookie settingsACCEPT
Privacy & Cookies Policy
Privacy Overview
This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these cookies, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are as essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may have an effect on your browsing experience.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.