Deutscher Museumsbund’un (Alman Müzeciler Birliği) düzenlediği etkinlik kapsamında 17 Ekim Cuma günü Historiches Museum Frankfurt’u (Frankfurt Tarih Müzesi) ziyaret eden ve müzenin göç teması etrafında gerçekleştirdiği projeleri dinleyen müzeciler, Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’nin Bibliothek der Alten Projesi’ne de ilgi gösterdiler.
Etkinlik kapsamında ilk sözü Puneh Henning aldı. Bibliothek der Alten ve Stadtlabor projelerinde çalışan Henning, Frankfurt şehrinin göç ile ilgili tarihçesi hakkında bilgiler verdi ve müzenin göç teması çerçevesinde gerçekleştirdiği sergileri anlattı. İkinci sunumu Bibliothek der Alten Projesi’nin ve 2017 yılında açılması hedeflenen Frankfurt Jetzt! sergisinin küratörlüğünü yürüten Dr. Angela Jannelli yaptı. Dr. Jannelli, Bibliothek der Alten Projesi’nde göç temasının yer aldığı kutulardan örnekler vererek, temanın bu proje kapsamında nasıl ele alındığını açıkladı.
Şüphesiz, müzelerin çalışma alanları arasında yer alan göçmen çocuklar da etkinlik kapsamında unutulmadı. Bu bağlamda, Kinder Museum Frankfurt yöneticisi Susanne Gesser, müzenin göçmen ailelerin çocuklarıyla yürüttüğü çalışmalardan örnekler sundu. Etkinliğin son konuşmasında müzenin dikkat çekici projelerinden biri olan Stadtlabor Projesi ele alındı. Projenin küratörü Sonja Thiel, Stadtlabor projesinin ortaya çıkış hikayesini, Ginnheim ve Wallanlagen projelerinde göç temasının nasıl yer aldığını ve göçmenlerle ortaklaşa yürütülen projeleri anlattı. Göç ve müzenin tartışıldığı bir etkinlikte göçmenlere de söz verildi. 2013’te gerçekleştirilen Stadtlabor Ginnheim projesine türkisches Wohnzimmer (Türk oturma odası) projesiyle katılan Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’nin bu projeye nasıl hazırlandığını, müzeyle birlikte çalışmaları nasıl yürüttüklerini ve bu çalışmadan doğan ortaklığa başka projelerde nasıl yeniden yer verildiğini, Göçmen Kadınlar Birliği’nden Zehra Ayyıldız anlattı.
Etkinliğin ikinci bölümünde yuvarlak masa çalışması yapıldı. Katılımcılar, Bibliothek der Alten, Kinder Museum ve Stadtlabor projelerini tartışıldığı farklı masalarda bir araya gelerek detaylı sorular sorma fırsatı buldular. Ben de Puneh Henning ve Dr. Angela Jannelli ile birlikte Bibliothek der Alten projesinin masasında soruları yanıtladım. Bibliothek der Alten’de yürütülen farklı projeler hakkında detaylı sorular soran müzeciler, Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği proesiyle ilgili merak ettiği konular arasında öncelikli olarak projede kullanılan dil yer alıyordu. Projenin tamamlandığında Türkçe-Almanca iki dilli olarak sunulacağı ve çalışma boyunca da kadınların dil konusunda özgür olduklarını açıkladım. Yani kadınlar kendilerini hangi dilde daha iyi ve daha rahat ifade ettiklerini düşünüyorlarsa, o dili kullandıklarını belirttim. Öte yandan, bu proje kapsamında Türkiye’den gelen bir müzecinin çalıştığını öğrendiklerinde, bu durumun farklı milletlerden gelenlerle yürütülen projelerde de geçerli olup olmadığını sordular. Dr. Angela Jannelli ne yazık ki müzenin her projede böyle bir imkanının olmadığını, çünkü hem o dili konuşan hem de müzecilik alanında çalışan kişi sayısının çok sınırlı olduğunu belirtti. Göç temasının Bibliothek der Alten’de ele nasıl ele alındığına dair katılımcıların dikkatini çeken son konu ise proje içeriğinin tamamen katılımcılar tarafından oluşturulması oldu. Proje küratörü olarak Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği projesinde de benim rolüm, kadınlara neyin nasıl anlatılması gerektiğini belirtmek değil, sorular sorarak neyi nasıl anlatmak istediklerini ortaya çıkarmak ve akıllarına takılan soruları yanıtlayarak çalışmanın kolaylaştırıcılığını yapmak. Göçün bu zamana kadar hep belirli kalıplar içinde anlatıldığı düşünüldüğünde, göçmen kadınların hem kendi göç hikayelerini hem de mücadelelerini anlatıyor olmaları dikkat çekici bulundu.
Etkinlik, değerlendirme konuşmasının ardından sona erdi. Şunu bir kez daha gördük ki, müzelerde göç teması “bavullara” sığmayacak kadar geniş ve önemli bir konu.